Türkçe bir kavram olan “Güce”, sözlükte “kırılmış buğday, yarılmış mısır ve burçak” anlamlarına gelmektedir.[1] Bazı mahalli araştırmalarda bu kelime küçük anlamında “küçe” kavramıyla ilişkili görülmüştür.[2] Yine buraya gelip yerleşen “Gücefveroğulları” nın ilçeye ilham kaynağı olduğunu savunanlar da vardır.[3] 1835 tarihli nüfus defterinde bu sülalenin adına yer verilmiştir.[4]
Son yıllarda Karadeniz Bölgesi Türk tarihi konusunda yapılan akademik çalışmalarda bu ismin esasında İslam öncesi Türk kavimlerinin bölgedeki iskânına işaret ettiğine dair önemli bulgulara ulaşılmıştır. Buna göre Dereli ilçesine bağlı Güce-se köyü ile Kızıltaş köyünün Göcü Mahallesi de İslamiyet öncesinde Karadeniz Bölgesi’ne yerleşen Turanî kavimlerden biri olarak Küçelilerin varlığına işaret etmektedir. Karlukların bir kolu olan Küçeli oymağının yerleşmesiyle buraya Güce denildiği sonucuna varılmıştır.[5]
Tarihi Gelişim
İlçe adının kaynağı İslamiyet öncesinde bölgeye gelen bir Türk topluluğuna dayandırılmakla birlikte bu dönemin tarihine ait özel ve detaylı bilgilere henüz raslanabilmiş değildir. Genel olarak tarihte Tirebolu içinde mütalaa edildiği için Güce’nin tarihi serüvenini de Tirebolu tarihi içinde aramak gerekir.
Müslüman Türklerin fethinden önce kuzeyde deniz, güneyde yaylalar bölgesi, batıda Yağlıdere ve doğuda da Harşid ile mahdut coğrafyanın MÖ. 2000’li yıllardan başlayarak kadim sakinleri sırasıyla Kaslar, Gutiler, Mosklar, Tibarenler, Kimmerler, İskitler, Medler; Persler, Kolhlar, Diriller, Halipler ve Tibarenler şeklinde ifade edilmiştir.[6] Genellikle sahil kesiminde ticarî koloniler kurarak yaşamış olan bu kavimlerin Güce ilçesinin bulunduğu coğrafyadaki toprakları ne ölçüde iskân alanı olarak seçtikleri konusunda pek bilgi yoktur.
Güce ilçesini de kapsayan coğrafyanın fethi, iskânı ve İslamlaşma süreci Çepni Türkleri eliyle gerçekleşmiştir. Yukarı Kelkit havzasında yerleşik durumdaki Çepnilerin sosyal yaşamlarına uygun yeni yurt arayışlarının bir sonucu olarak 14. Yüzyılın ortalarından itibaren Harşit vadisini takiben bölgeye gelerek yerleşmeye başladıkları artık bilinen bir konudur.[7] Bu süreçte Melik Ahmed Bey, oğlu Melik Mehmed Bey, Eşter Bey, Özlemiş Bey ve Yar Ali Bey gibi Çepni ileri gelenlerinin gayretleri dikkat çeker.[8] Söz konusu beylerin fetih faaliyetinden sonra kurulan köy yerleşmeleri arasında bugünkü Güce ilçesine tekabül eden bölge de vardır. Bütünüyle Türklerin iskân alanı olan bu çevrenin sosyal durumuna ışık tutan ilk kayıtlara, Trabzon’un fethinden sonra hazırlanan tahrir defterlerinde yer verilmiştir.
1486 tarihinde yazımı tamamlanan tahrir defterinde Güce ilçesini de kapsayacak şekilde sekiz köyden oluşan Alahnas nahiyesi bir idari/mali ünite olarak teşkil edilmiştir. Çepnilerin yerleştiği sahada oluşturulan yedi nahiyeden biri olan Alahnas nahiyesine bağlı köyler Alapelit, Arageriş, Baş, Çukur, Çeğel, İlit, Kuz, Alahnas ve Karaçukur şeklinde ifade edilmiştir.[9] Ancak ilerleyen yıllarda bu bölge Tirebolu kazası içinde mütalaa edilmiştir. Osmanlı tarihi boyunca ve hatta Cumhuriyetin ilanından sonra da bölge Tirebolu ilçesine bağlı kalmıştır.